Rumeli Feneri gezi ve resimleri
Rumeli Feneri’nde geldiğimizde küçük bir meydan da karşılıklı iki kahvehane, bir cami ve ufak işletmeler karşılıyor bizleri. Balıkçılık ve son yıllarda artan potansiyeliyle turizm noktası olan köyde ahalinin çoğunluğu Rize’li. Bu balıkçı köyünde sabah çaylarımızı içmek için ilk molamızı verdik. İki Rizeli abinin bize gezimiz için güzergah tavsiyesi verdikleri esnada gelen çaylarda şekere gerek kalmadı desem yeridir.
Aldığımız tavsiyelerle önce ara sokaklarda gezindikten sonra yol bizi balıkçı barınaklarına indirdi. Barınak dediysem kelli felli liman aslında. Olta balıkçılığından tutun da trol teknelerine kadar her boyda tekne ve balıkçı gemileri mevcut. Gün itibariyle hava yağışlı olduğundan tekneler ve gemiler kah bakım yapıyor, kah bir sonraki gün için ağlarını hazırlıyordu.
Limanda genişletme çalışması yağmurla birleşince çamurun gözüne vurduk bu arada. Aynı yoldan yukarı çıkarak tekrar fenerin altına geliyoruz. Buradaki sohbet ettiğimiz insanlar da aynı samimiyetle karışılıyor bizleri. Bu kez yolumuzu fenerin diğer tarafına çeviriyor ve Cenevizlilerden kalma tarihi kaleyi gezerek devam ediyoruz. Kayalıkların burnundaki bu tarihi kaleden feneri, ve manzarayı seyretmeden dönmeyin.
Bahar ve yaz aylarında plajı, lokantaları ve kayalıklarıyla çok daha keyifli olacağını düşündüğümüz Rumeli Feneri gezimiz hava muhalefeti sebebiyle 2-3 saat sürdü. Bir sonraki ziyareti sabaha karşı, balıkçıların dönüşünü ve diğer tarihi noktalarını gezmek ümidiyle ayırılıyoruz.
İşte İstanbul’daki cennet noktalardan biri;
Rumeli Feneri
Diğer İstanbul fotoğraflarını görmek isterseniz İstanbul resimleri ana sayfası